Atlantik kıyısında Latin karakterli Endülüs
İspanya’nın bir çok sahil şehri gibi yıl boyu güneşli,
Uzun plajlara, dar sokaklara, geniş meydanlara ve Harika insanlara sahip
Gastronomi de iddialı ama Cadiz’i ziyaret etmeniz için daha geçerli bir neden var ;
3.000 yılı aşan tarihi geçmişi
Bu tarihi geçmişte elbette en etkin faktör jeopolitik konumu, Cadiz Akdeniz’in Atlantik Okyanusuna açılan son limanı veya bir başka tarif ile dışarıdan gelecek saldırılar için ilk savunucu kale ve bir yarım ada oluşu onu bu askeri konumunda önemli rol almış.
Bu sebeple tarih boyunca Fenikeliler, Bizans, Roma, Müslüman ve Katolik bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış.

Kolomb’un keşiflerine Cadiz limanından yola çıkışı, Amerika kıtası ile yapılan ticaretin Sevilla’dan Cadiz’e taşınması zaman içinde burayı zengin ve kalabalık bir şehir haline getirmiş.
Cadiz dar sokakların açıldığı geniş meydanları, uzun kumsalları ve mimarı yapısı ile diğer Endülüs şehirlerinden farklı olarak Latin Karekteri ile Havana’nın başkenti Cuba’nın kuruluşuna da ilham vermiştir.
Arap etkisi diğer şehirlere nazaran çok daha az olan şehir Flemenko’nun efsane ismi Paco de Lucia’nın da Doğum yeridir.


Tarihi yerlerini size uzun uzun yazmayacağım ancak mutfağından da bahsetmek istiyorum.
Bir kaç önemli yeri not ermekte fayda var.
Santa Cruz Katedrali (17. Yüzyılda Barok mimarisi ile inşa edilmiş)
Torre Tavira ( şehri 360 derece izleyebileceğiniz tarihi gözlem kulesi 172 basamak çıkmaya gücünüz yeterse :))
Gran Teatro Falla (festivallerin ve tüm önemli günlerin kutlandığı tarihi tiyatro binası)
Galeta Plajından bir köprü ile geçeceğiniz bir ada üzerine inşaa edilmiş tarihi ”Castillo de San Sebastian” San Sebastian Kalesi.

Gelelim yeme içme faslına malum benim ilgi alanıma asıl bu kısmı giriyor 🙂
Endülüs mimarisinden farklı olsa da yemekler hemen hemen aynı,
Cadiz deyince en meşhur yemekler genellikle atun (ton ) balığının farklı şekillerde sunumları, caracoles (salyangoz), tortilla, gazpacho, cazon (köpek balığı), Tortilla de camarones (karidesli totilla cipsi), mojama (ton balığı pastırması), domuz şarküteri çeşitleri, peynirler özellikle cabra (keçi) ve manchego peynirleri , kırmızı karides, midye ve tapasın her çeşidi … Çünkü Tapas tarihi burada başlıyor bunun hikayesini İspanyol Mutfağı hakkında sayfasında anlatmıştım oradan okuyabilirsiniz.
Yeni şehir tarafından eski şehire doğru ilerlerken bir çok güzel mekan var ben size favorilerime yazacağım.
Öncelikle benim her İspanyol Şehirinde en sevdiklerim taze yemek pazarları Barselona Boqueria , Madrid – San Miguel , Valensiya – Mercado Central de Valencia neyse Cadiz için de Marcado Central de Abastos işte aynen o.
İnanılmaz taze deniz mahsüllerini hem uygun fiyata alıp hemde pazar içinde bulunan tabernalarda çıtır çıtır yiyebilirsiniz.

Marcado Central de Abastos ve bir ton balığı standı

Canlı Müzik ve güzel birer tinto de verano (sangira ya benzer bir şarap kokteyli) için sahil yolunu takip edin Pelicano yı bulacaksınız. Haftanın her günü farklı bir müzik grubu sahne alıyor çoğu amatör ama inanılmaz keyifli.

Mojama, Cazon veya Pescaito Frito (kızartma balık tabağı) bölgenin en meşhur yemekleri ve en iyi yapan mekan ise ”Plaza Las Flores” Çiçekler Meydanında yer alan aynı isimli restoran. Neredeyse günün her saati dolu siesta saati hariç isteseniz de yemek yok aç kalırsınız aman diyim.


Galeta Plajı şehrin eski tarafında veyaz kış en popüler plaj, bu bölgede aynı zamanda çok fazla bar, restoran ve taberna var (tapas barlar genellikle taberna geçiyor)
Gerçekten yediğim en lezzetli ton balığı sanırım Cadiz’de ilk keşfettiğim restoran ”La Taperia de Columenia” da yediğimdi.

”Calle Polocia” en işlek ana caddelerden biri genellikle dar sokaklar ve geniş meydanlar hakim olan şehirde eğlence ve yeme içme bu bölgede özellikle bir araya gelmiş.

”Casa Manteca Taberna” adını zamanının en popüler matadorundan almış şu an sanırım 3. kuşak işletiyor. Ben neredeyse her gün gidiyordum neden mi ? sadece şahane tapaslar değil elbette, çalışanların samimi tavrı, her gittiğimde aşık olduğum müzikler, sokaklara taşan neşeli müşteriler ve harika bir şarap kavı olması üstelik neredeyse tüm içkileri size kadeh sunabilmesi.


Bu bölgede hemen biraz ilerisinde yine çok popüler bir Restoran Manteca gibi salaş değil ancak o da dolup taşıyor. Nedeni Michelin ödülünü almayı hak kazandıran özel lezzetleri. Tortilla de Camarones deyince akla gelen mekan ”El Faro”. Şimdi size ödüllü filan dedim gözünüz korkmasın restoranın hem fine-dining bölümü var hem Tapas Bar bölümü ve fiyatları da gayet makul.
Patlıcanlı Humus ve Ahtapot El Faro – Cadiz
Cadiz’de Havalimanı bulunmuyor eğer gitmek isterseniz Türk Hava Yollarının İstanbul Malaga seferini kullanabilirsiniz, bir ara Sevilla için de sefer koyuldu ancak sonra kaldırıldı. Ancak şunu da belirteyim Endülüs’ü gezecekseniz Malaga’dan araç kiralayıp mutlaka Cadiz, Sevilla, Granada, Cordoba’yı da görün.
Sıcaktan çekinmeyin Cadiz yaz boyu rüzgar alıyor püfür püfür bir seyahat sizi bekliyor 🙂